dc.contributor.advisor | Özen, Necati | |
dc.contributor.author | Gökgül, Barış | |
dc.date.accessioned | 2020-07-22T10:10:32Z | |
dc.date.available | 2020-07-22T10:10:32Z | |
dc.date.issued | 2009 | |
dc.identifier.uri | http://libra.omu.edu.tr/tezler/64890.pdf | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12712/31871 | |
dc.description | Tez (tıpta uzmanlık) -- Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2009 | en_US |
dc.description | Libra Kayıt No: 64890 | en_US |
dc.description.abstract | Meme koruyucu cerrahide önemli bir nokta tümörün çevre sağlam dokular gözetilerek kozmesisi bozmadan rezidü tümör kalmayacak şekilde çıkarılmasıdır. Tüm uğraşılara rağmen tümör dokusunda cerrahi sınır pozitifliliğinin bulunması, meme koruyucu cerrahiye gönül veren cerrahların önünde bir engel olarak durmaktadır. Bu çalışmada cerrahi sınır pozitifliliğinin nedenleri, yüksek cerrahi sınır pozitifliği riski bulunan olguların operasyon öncesi özgörülebilirliği irdelenmiş, olguların ortak özellikleri araştırılmış, sonrasında da bu özelliklerden yola çıkılarak operasyon öncesinde pozitif cerrahi sınır riski yüksek olan hastalar tanımlanmaya çalışılmıştır.Bu amaçla 01/01/2005 ve 01/06/2009 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda meme kanseriyle opere edilen farklı cerrahi ekiplerin hasta kayıtları retrospektif olarak incelendi.Olguların ortak özellikleri değerlendirildiğinde, cerrahi işlem öncesi doku tanısı olmayan olgularda, mamografik lezyonu spikülasyon veya mikrokalsifikasyon gösteren olgularda, histopatolojik olarak yaygın intaduktal komponente sahip, lenfovasküler invazyonu olan veya aksiler lenf nodu tutulumu olan hastalarda güvenli cerrahi sınır elde etme olasılığının anlamlı olarak daha düşüş olduğu görüldü.Bunların sonucunda; meme cerrahisi ile uğraşan cerrahlara; meme kitlesine yaklaşımlarda perkütan biyopsisin öncelikli olarak düşünülmesini, hastaya cerrahi seçeneklerinin tarafsız bir biçimde anlatılmasını, gösteren olgularda, cerrahi öncesi doku tanısı olmayan olgularda, histopatolojik olarak yaygın intraduktal komponente sahip, lenfovasküler invazyonu olan veya aksiler lenf nodu metastazı olan hastalarda daha geniş bir cerrahi eksizyonu tercih etmeleri gerektiğini öneririz. Ayrıca bu özelliklere sahip hastalara cerrahi işlem sonrası, cerrahi sınır pozitifliği nedeniyle reeksizyona gerek duyulma oranının daha fazla olduğu açıklanmalı ve meme koruyucu cerrahiye olan güven hastalarla paylaşılmalıdır. | en_US |
dc.format | V, 73 y. : tablo ; 30sm. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakultesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Meme hastalıkları | en_US |
dc.subject.other | TEZ TIP G617m 2009 | en_US |
dc.title | Meme koruyucu cerrahide cerrahi sınır pozitifliğini etkileyen nedenler / Barış Gökgül; Danışman Necati Özen | en_US |
dc.type | specialistThesis | en_US |
dc.contributor.department | OMÜ, Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US] |