Ötiroid hashimoto tiroiditli hastalarda makroprolaktin sıklığının değerlendirilmesi / Garip Bekfilavioğlu; Danışman Hakkı Kahraman

Abstract

Prolaktin ve IgG’ nin yüksek moleküler ağırlıktaki kompleksi olarak tanımlanan Makroprolaktin’in yüksekliği ,hiperprolaktinemilerin yaklaşık %18-42 'sinin nedenidir .Makroprolaktinemi’nin , otoimmünite ve otoimmün hastalıklarla ilişkili olduğu gösterilmiştir. Literatür gözden geçirildiğinde ,Hashimoto tiroiditi ile makroprolaktinemi arasındaki ilişkyi inceleyen bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Biz bu çalışmada öncelikle Ötiroid Hashimoto hastalığında makroprolaktin sıklığını belirlemeyi amaçladık. Çalışmaya Ocak 2008 ve Şubat 2009 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Endokronoloji Ünitesin de görülen Hashimoto Tiroiditi tanısı almış, klinik ve laboratuar bulgularıyla Ötiroid olan 100 hasta ve 50 sağlıklı kişiden oluşan kontrol grubu dahil edildi polietilen glikol (PEG) presipitasyon tekniği kullanılarak makroprolaktin tespiti yapıldı Hasta ve kontrol grubunun tamamı bayanlardan oluşmaktaydı Hashimoto hasta grubu ve kontrol grubu arasında yaş bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. 100 kişiden oluşan Hashimoto hasta grubunda hiperprolaktinemi ve makroprolaktinemi prevalansı %3 (3 olgu) , 50 kişiden oluşan kontrol grubunda ise %2 (bir olgu) olarak hesaplandı. Makroprolaktinemi prevalansı bakımından her iki grubu karşılaştırdığımızda istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı(p>0,05.) Bu çalışmada prolaktin yüksekliği saptadığımız hastaların tamamında hiperprolaktinemiye makroprolaktinin sebep olduğunu tespit ettik. Bu hastalarda hiperprolaktinemiye bağlı herhangibir semptom saptanmamıştır.Makroprolaktinemi prevalansı bakımından Hashimoto Tiroiditli hastalarda kontrol grubuna göre anlamlı bir farklılık saptanmadı. Hashimoto Tiroiditi gibi otoimmün tiroid hastalıklarında hiperprolaktinemi saptandığ zaman bunun çok büyük bir olasılıkla makroprolaktine bağlı olabileceğini düşünmeliyiz ve tüm hastalarda mutlaka makroprolaktinemi araştırılmalıdır. Bu durum hastada gereksiz hipofiz tetkikleri ve tedavi yapılmasını önleyerek zaman ve maliyet kaybını önler