Hipertiroid hastalıklar arasında insulin like growth factor-1 insulin like growth factor binding protein-3 immunglobulin e ve c-reaktif protein düzeylerinin ayırıcı tanıdaki rolü / Fatih Aslan ; Danışman Fulya Tanyeri

Abstract

Hipertiroidiye sebep olan hastalıklar içinde Graves hastalığı, toksik adenom ve toksik multinodüler guvatr (TMNG) önemli yer tutmaktadır. Bu hastalıkların gelişiminde İnsülin Like Growth Factor (IGF-1) ve İnsülin Like Growth Factor Binding protein (IGFBP-3) isimli büyüme faktörlerinin rolü olduğu düşünülmektedir. Bu faktörlerin tiroid bezini tutan hastalıklara göre düzeylerinin değiştiği bildirilmiştir. İmmunglobilin E'nin (IgE) Graves hastalığında rekürrensle ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar raporlanmıştır. Serum C-reaktif protein (CRP) düzeyleri inflamatuar troid hastalıklarında tanı değeri olan madde olup, diğer tiroid hastalıklarında düzeyleri belirsizdir. Biz bu amaçla hipertiroid 3 grup hasta ve kontrol grubunda serum IGF-1, serum IGFBP-3, serum IgE ve CRP düzeylerini hipertiroid hastalıklarda farklı olup olmadığınıaraştırdık. Tüm hastaların belirtilerini, klinik bulgularını, göz bulgularını, kan basıncı düzeylerini ve vücut kitle indekslerini değerlendirdik. Aynı zamanda periferik kandan serum tiroid peroksidaz antikoru (TPO), tiroglobulin (TGB) antikoru, total kolesterol, trigliserit, yüksek dansiteli lipoprotein (HDL), düşük dansiteli lipoprotein (LDL) ve sedimantasyon düzeylerine baktık. Tüm hastaların troid ultrasonografi bulgularını nodül olup olmamasına göre serum IGF-1 ve IGFBP-3 değerleriyle karşılaştırdık. Yaşları 19-81 arasında, tiroid hormonları yüksek, antitiroid ilaç kullanan 39 Graves hastalığı, 9 toksik adenom, 13 TMNG hastasını çalışmaya aldık. Sonuçları hasta grupları ve kontrol grubu (N=20) arasında karşılaştırdık. Serum IGF-1 düzeylerini Graves hastalığı grubunda kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek (p[0,05) bulurken, diğer hasta gruplarıyla kontrol grubu arasında anlamlı fark bulmadık. Hasta grupları arasında serum IGFBP-3 düzeylerinde anlamlı farklılık saptamadık. Serum IGF-1 ve IGFBP-3 düzeylerinin tiroid dokusunda nodül olup olmamasına göre karşılaştırdığımızda anlamlı farklılık bulmadık. Graves hastalığı grubunda serum IgE düzeylerini 10 hastada (%25,6) yüksek bulduk. Fakat kontrol grubuyla karşılaştırdığımızda anlamlı fark bulmadık. Hasta grupları ve kontrol grupları arasında serum CRP düzeylerinde anlamlı ilişki saptamadık. Sedimantasyon değerlerini sadece TMNG hasta grubunda anlamlı olarak yüksek bulduk. Graves hastalığı grubunda serum TPO antikorunu %64,1 ve serum TGB antikorunu %58,1 oranında saptadık. Hipertiroid hastaların yeni sınıflamaya (JNC VII) göre %77'sinde (N=47) kan basıncını yüksek saptadık. Sonuç olarak, IGF-1 hipertiroidiye sebep olan hastalıkların patofizyolojisinde yeri vardır. Ancak otoimmun tiroid hastalığı olan Graves hastalığında bu daha ön plandadır. Bu yüksekli,k otoimmunitenin ve sistemik tutulumun n bir parçası olabilir. IgE'nin immuniteyle bağlantılı olarak Graves hastalığında etkisi olabilir. Serum CRP düzeylerinin inflamatuar tiroid hastalıkları dışında yer alan diğer tiroid hastalıklarının ayırıcı tanısında, tanı değeri olduğu gösterilememiştir.