Preeklampsi şiddeti ve trombositopeni varlığının maternal ve fetal prognoz üzerine etkisinin retrospektif değerlendirilmesi / Emre Evren Beşe, Danışman Erdal Malatyalıoğlu

Abstract

Kliniğimizde hipertansif hastalık tanısıyla başvuran ve doğum yapn olgularda, preeklampsi şiddeti ve trombositopeni varlığının maternal ve fetal prognoz üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesi, klinik ve biyokimyasal sonuçlarının incelenmesi ve literatür eşliğinde tartışılması amaçlandı. Bu çalışmada, Ekim 2006-Ekim-2008 tarihleri arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’ne hipertansif hastalık tanısıyla başvuran, yatırılan, takip ve tedavi edilen 301 olgu retrospektif olarak incelendi. Hastalar hafif ve ağır preeklamptik olgular olmak üzere iki gruba; trombosit sayılarına göre de, düşük ve normal trombosit grupları olmak üzere ikiye ayrıldı. Hafif ve ağır preeklamptik hastalar maternal komplikasyonlar açısından karşılaştırıldığında; gruplar arasında dekolman plesanta, ABY, maternal mortalite ve DİK açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı(p>0.05). Eklampsi ve HELLP sendromu gelişimi açısından ise anlamlı fark saptandı.(p<0,05). Ağır preeklamptik grupta, eklampsi 17(½12) ve HELLP sendromu 30(%21,1) olmak üzere daha sık izlendi. İki grup, fetal sonuçlar açısından karşılaştırıldığında ise; gruplar arasında intrauterin ex, 1. dakika APGAR skoru, IUGR, oligohidramni, anhidramni, bebek doğum ağırlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı.(p>0,05) trombosit sayılarına göre ayrılan gruplar, maternal komplikasyonlar açısından karşılaştırıldığında; düşük trombosit grubunda HELLP sendromu 39 (%51) , eklampsi 11 (%14,5), ABY 12(%15,8), normal trombosit grubundan daha sık izlendi ve gruplar arası fark istatistiksel olarak anlamlı tespit edildi (p<0.05). dekolman plesanta açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi(p>0,05). DİK açısından ise bir grupta hiç görülmediğinden istatistiksel karşılaştırma yapılamadı. İki grup fetal sonuçlar açısından karşılaştırıldı. Bebek doğum ağırlığı, düşük trombosit grubunda istatistiksel olarak daha düşük izlendi (p<0,05). İntrauterin ex, 1. dk APGAR, IUGR, oligohidramni, anhidramni gibi diğer fetal sonuçlar açısından ise istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Preeklampsinin şiddeti ile gelişebilecek komplikasyonlar arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır ve bu durum hastanın takibinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ağır preeklamptik grupta özellikle HELLP sendromu ve eklapsi gelişme olasılığı anlamlı olarak artmaktadır. Hatta preeklemptik hastalarda, trombosit değeri normal sınırlarda kalsa dahi, trombosit değerindeki düşüşlerin dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır.