Akut miyokard infarktüsünde reperfüzyon aritmi ve sol ventrikül değişiklikleri ile qt dispersiyonun ilişkisi / Kazım Korkmaz.
Özet
Ventrikül repolarizasyonundaki bölgesel değişiklikleri yansıtan QT dispersiyonun bir aritmi belirleyici olduğu bilinmektedir. Çalışmamızın amacı, başarılı ve başarısız trombolitik tedavinin QT dispersiyonu üzerine olan etkisini araştırmak, reperfüzyon aritmileri ve sol ventrikül duvar hareketleri ile QT dispersiyon ilişkisini değerlendirmektedir. AMİ tanısı konulan intravenöz trombolitik tedavi alan 30 hasta ve alamayan 30 hasta çalışma kapsamına alındı. Trombolitik tedavi öncesi, trombolitik tedavi sonrası birinci saatte ve AMİ'ün 7. gününde 25 mm/sn hızla çekilen EKG'lerde manuel olarak QT dispersiyon ölçümleri yapıldı. Standard 12 derivasyonlu EKG'deki maksimum ve minimum QT aralık farkı, QT dispersiyonu olarak hesaplandı. Trombolitik tedavi alan ve almayan hastaların erken ve geç dönem QT ve QTc dispersiyon değerleri arasında anlamlı fark bulunmadı. Trombolitik tedavi alan hastalarda Holter monitorizasyonla 24 saatte yapılan aritmi analizinde izole ve total VEA, sustained VT, nonsustained VT ve AİVR ile erken dönem QT ve QTc dispersiyon değerleri arasında bir ilişki bulunmadı. Başarılı reperfüzyon sağlanan gupta (TIMI 2-3) QTd ve QTcd değerlerinde sırasıyla 2.9 ms ve 4.4 ms1/2 lik bir azalma görüldü. Fakat bu fark başarısız reperfüzyon sağlanan (TIMI 0-1) gruba göre anlamlı değildir. Sol ventrikül duvar hareket bozukluğu olan ve olmayan gruplar arasında erken ve geç dönem QT ve QTc dispersiyon değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç olarak AMİ'inde trombolitik tedavi ile ilk 7 günde QT dispersiyonun azalmadığı ve QT dispersiyonunun reperfüzyon aritmilerinin önceden belirlenmesindeki değerinin sınırlı olabileceği saptandı. Başarılı reperfüzyon ve iyi korunmuş sol ventrikül fonksiyonlarıyla QTd arasında bir ilişkinin olmadığı saptandı. Keza AMİ'nde trombolitik tedavi ile reperfüzyon sağlanan veya sağlanamayan, sol ventrikül duvar hareketi bozuk veya bozuk olmayan olgularda QT dispersiyonun anlamlı bir değişiklik göstermediği bulundu.