Yavaş koroner akımlı hastalarda kalp hızı değişkenliği, QT dispersiyonu ve aritmi sıklığı / Adnan Köşüş; Danışman Olcay Sağkan.
Özet
Normal koroner artrelerde yavaş kan akımı oldukça nadir bir bulgudur.Koroner mikrovasküler yatakta rezerv anormalliği ve artmış sistemik adrenerjik aktivite bu klinik tablodan sorumlu tutulmaktadır. Koroner yavaş kan akımının kalp hızı değişkenliği, kardiyak aritmi sıklığı ve myokardiyal repolarizasyon üzerine etkilerini araştırmak amacıyla bu çalışmayı planladık. Koroner anjiografide epikardiyal koroner arterleri normal olarak değerlendirilen ancak koroner kan akım hızı yavaş ve ortalamaları 52.8±11.4 yıl olan 29( 16E,13K) hastaya karşılık sağlıklı bireylerden seçilen 12 kişi kontrol grubu olarak alındı. Koroner yavaş akım grubundaki hastaların TIMI kare sayıları ,12 derivasyonlu EKG 'den düzeltilmiş QTdispersiyonları ve 24 saatlik holter izleminden kalp hızı değişkenliği parametreleri ile kardiyak aritmi sıklıkları saptandı.Kontrol grubunda kalp hızı değişkenliği paremetreleri ve aritmi sıklığı 24 saatlik holter izleminden elde edilirken 51 çalışmanın metaanalizinden elde edilen ve sağlıklı bireylerde QT dispersiyonunun üst sınırı olarak saptanan 71±7 milisaniye değeri kontrol grubunun QT dispersiyonu olarak kabul edildi. Kalp hızı değişkenliği parametrelerinden olan SDNN, pNN50 ve trianguler indeks değerleri koroner yavaş kan akımı grubunda (SDNN=109.9±29.8,pNN50=11.2±11,trianguler indeks =462.1±119.6) kontrol grubuna (SDNN=146.8±44.6,pNN50=20.8±16,trianguler indeks=584.1±142.2) kıyasla anlamlı derecede baskılanmıştı( p değerleri sırasıyla 0.019,0.037 ve 0.008 olarak bulundu). Koroner yavaş akımı grubundaki QTcdispersiyonu (104.7±38.4 ms) kontrol grubunun QTdispersiyonundan (71±7 ms ) anlamlı derecede daha yüksekti(p=0.001). Gruplar arasında aritmi sıklığı açısından bir fark bulunamadı. Koroner yavaş akım grubunda TIMI kare sayısı ile kalp hızı değişkenliği arasında bir korelasyon bulunamadı. Sonuç olarak koroner yavaş kan akımı olan olgularda bu tablodan artmış adrenerjik aktivitenin neden olabileceği mikrovasküler koroner rezerv anormalliği sorumlu tutulabilir. Azalmış kalp hızı değişkenliği ve artmış miyokardiyal repolarizasyon heterojenitesi bu hastalarda ani kardiyak ölüm için artış riskin göstergesi olabilir . Ancak bunun doğrulanabilmesi için daha büyük ve uzun takipli çalışmalara gereksinim vardır.