Sexual Myth Beliefs and Associated Factors in University Students
Özet
Background: Sexual myths are exaggerated, incorrect and unscientific ideas on sexuality that people believe to be true. The purposeof this study was to examine factors that may be related to belief in sexual myth in university students. Methods: This study wasperformed in May 2016 among students from a university in Samsun, Turkey. Five hundred ninety-nine students consenting toparticipate were included. A questionnaire containing the Sexual Myths Scale (SMS), Eysenck Personality QuestionnaireRevised/Abbreviated Form, Rosenberg Self Esteem Scale and The Sexual Self-Schema Scale (SSS), together with asociodemographic data form consisting of 15 questions drawn up by the authors, were used in this cross-sectional study. Results:SMS scores were significantly lower in females than in males. SMS scores were negatively correlated with maternal and paternaleducational levels and positively correlated with religious belief. Students’ scores on the SMS increased as their political beliefstended to the right and as their religious faith increased. Statistically significant correlation was also determined between students’scores on the SSS and SMS.Conclusion: The most effective mean to preclude sexual prejudices is sexual education begins at an earlyage and continues throughout psychosexual development. The reasons for dysfunctional sexual beliefs must be revealed for planning aproper sexual education. These factors can be determined with multifaceted, wide-ranging research. Giriş: Cinsel mitler, kişilerin cinsel konularda doğru olduğunu düşündükleri ancak çoğu zaman abartılı, yanlış ve bilimsel değeribulunmayan inançlardır. Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinde cinsel mit inançları ile ilişkili faktörlerin değerlendirilmesidir.Yöntem: Bu çalışma, 2016/Mayıs ayında Samsun’da üniversite öğrencilerinde yapılmıştır. Araştırmaya, çalışmaya katılmayı kabuleden 599 üniversite öğrencisi dâhil edilmiştir. Kesitsel tipteki bu çalışmada, araştırmacılar tarafından hazırlanan 15 sorudan oluşansosyodemografik veri formu ile birlikte Cinsel Mitler Ölçeği, Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu,Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ve Cinsel Benlik Şeması Ölçeği’nin yer aldığı bir anket formu kullanılmıştır. Bulgular: Kadınlardaerkeklere göre cinsel mitler ölçeği puanlarının istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin cinselmitler ölçeği puanları ile anne ve babasının eğitim düzeyi arasında olumsuz yönde, dindarlık düzeyi ile olumlu yönde istatistikselolarak anlamlı bir korelasyon saptanmıştır. Öğrenciler, siyasi olarak sağ düşünceye yaklaştıkça ve psikotik kişilik özellikleri arttıkçacinsel mitler ölçeğinden aldıkları puanların arttığı saptanmıştır. Cinsel Benlik-Şeması Ölçeği puanları ile cinsel mitler ölçeği puanlarıarasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon olduğu saptanmıştır. Sonuç: Kişinin cinsel önyargılardan kurtulmasının en etkinyolu erken yaşta başlayan ve psikoseksüel gelişim boyunca devam eden cinsel eğitimdir. İyi bir eğitimin planlanabilmesi için cinselyanlış inançların nedenlerinin ortaya konması gerekmektedir. Çok yönlü, geniş kapsamlı yeni araştırmalar ile bu konunun aşılmasımümkün olabilir.
Kaynak
Turkish Journal of Family Medicine and Primary CareCilt
13Sayı
4Bağlantı
https://doi.org/10.21763/tjfmpc.653462https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TXpReE9UY3dNQT09
https://hdl.handle.net/20.500.12712/8782