Depresyonla başetme becerisini geliştirme programının son çocukluk dönemi depresyonuyla başetmeye etkisi / Ali Haydar Şar; Danışman Yaşar Barut.
Abstract
Bu araştırmanın iki temel amacı vardır.Birinci amaç, son çocukluk döneminde (7-11) bulunan çocukların genel olarak depresyon düzeylerini saptamaktır.Buna bağlı olarak cinsiyet, yerleşim yeri, algılanan sosyo ekonomik düzey ve sınıf seviyesine göre depresyon belirtilerinin farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir.İkinci amaç ise bilişsel davranışsal grupla psikolojik danışmaya dayalı olarak geliştirilen "Depresyonla Baş Etme Becerisini Geliştirme Programın" nın son çocukluk (7-11) dönemi depresyonlarıyla baş etmeye etkisini incelemektir.İki farklı yöntem kullanılarak yapılan araştırmada ilk olarak betimsel yöntem kullanılmış ve 5.6.7. sınıflarda okuyan 1318 öğrenciye Beck Depresyon Ölçeği (Ç.D.Ö) uygulanmıştır.Elde edilen sonuçlar incelendiğinde son çocukluk çağında bulunan bireylerin %4,6'sında ciddi düzeyde depresyon olduğu kızların köyde yaşayan düşük ekonomik seviyeye sahip üst sınıflarda okuyan çocukların daha fazla depresif belirtilere sahip olduğu bulunmuştur.İkinci aşamada deneysel yöntem kullanılmıştır.Bu aşamada depresyon ölçeğinden en yüksek puan alan öğrencilerden 12 deney, 12 kontrol grubu olmak üzere 24 kişi seçilmiş, hangi grubun kontrol olacağı tesadüfen belirlenmiştir.Deney grubuyla yaklaşık haftada bir gün 1,5 saat ve 8 oturumluk bir çalışma yapılmıştır.Oturumların sonunda tekrar depresyon ölçeği uygulanmış, ön test son test puan ortalamaları arasında bir fark olup olmadığı t testi grupların karşılaştırılmasında ise F testi analizi kullanılmıştır.İstatistiki analizler sonucunda deney grubundaki çocukların depresyon düzeyinde önemli bir düşme olduğu bulunmuştur.Terapiden sonra yapılan çalışmanın kalıcılığını belirlemek için üyelere iki ay sonra tekrar depresyon ölçeği uygulanmıştır.Uygulamada t testi analizi sonucunda son test ile kalıcılık puanı arasında bir fark olmadığı terapiye katılan üyelerin depresyon düzeylerinin düşük olduğu bu anlamda yapılan terapinin uzun süreli bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur.
