Baş-boyun yerleşimli erken evre (evre I-II) agresif lenfomada kısa program kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu / Bülent Küçükplakçı.
Abstract
Kasım 1992-Kasım 1996 tarihleri arasında, baş-boyun bölgesinde yerleşmiş agresif lenfoma tanısı alan 20 hastaya 3 kür CHOP ve ardından yerel-bölgesel RT uygulanmış ve bu kombine tedavi modelinin lokal kontrol, genel toksisite, hastalıksız ve genel sağkalım açısından etkinliği incelenmiştir. Hastaların 13'ü erkek, 7'si kadın olup görülme sıklığı yaklaşık iki kat erkekler lehine idi. Medyan yaş 58 olan hastaların performans durumu 1 ve altında idi ve hiçbir hastada sistemikbelirtiler mevcut değildi. Ann Arbor evreleme sistemine göre evre I ve II olan hastalarda ekstranodal tutulum %70 oranında idi ve ilk sırayı Waldeyer halkası aldı. Hastalarınpatolojik tanıları Working Formulatinon sınıflamasına göre küçük ve büyük hücre karışık, diffüz büyük hücreli ve büyük hücreli immünoblastik tiplerden oluşmakta idi. Üç kür CHOP sonrası 14 hastada tam yanıt, 6 hastada kısmi yanıt elde edildi. KT süresi boyunca 2 hastada planlanan sürede uzamaya yol açan ve bir hastada da doz azaltılmasına neden olan akut toksisite tesbit edildi. KT'nin tamamlanmasından ortalama 3 hafta sonra baş-boyun bölgesine 40-50 Gy RT uygulandı. KT ile kısmi yanıt sağlanan hastaların hepsinde RT ile tam yanıt elde edildi ve böylece kombine tedavi şeması ile tam yanıt oranı %100'e ulaştı. Takip süresinde hastalar en fazla RT'ye bağlı ağız kuruluğundan yakındılar, 2. derece kserostomi %40 oranında idi. Kombine tedavinin tamamlanmasından 3 ay sonra bir hastada RT alanı dışında lokal relaps gelişti. Evre II nazal kavite lenfoma tanılı bu hastadaki tedavi başarısızlığı klinik hedef volümün belirlenmesindeki yetersizliğe bağlanmıştır. Sonuç olarak, hasta sayısının azlığı ve takip süresinin kısalığına rağmen 3 kür CHOP ve ardından yerel-bölgesel RT ile elde edilen yanıt oranı %100 ve tedaviye bağlı 3. derecede toksisite ise hiç rastlanmamış olup baş-boyun yerleşimli erken evre agresif lenfomalarda kombine tedavinin etkili bir tedavi yöntemi olduğunu düşünmekteyiz.
