Samsun ilinde 1997-2002 yılları arasında rapor düzenlenen kesici-delici alet yaralanması olgularının incelenmesi

Abstract

Çeşitli tip ve nitelikteki kesici-delici aletler, günlük yaşantımızda farklı amaçlar için yaygın olarak kullanılmaktadır. Orijini ne olursa olsun kesici-delici aletlerle oluşan yaralanma ve ölüm olayları adli tıp uygulamalarında önemli bir yer tutar. Bu çalışmada; Samsun ilinde adli rapor düzenlenen kesici-delici alet yaralanmalarına ait bazı niteliklerin belirlenmesi ve diğer illerde yapılmış benzer çalışmalarla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Adli Tıp Kurumu Samsun Şube Müdürlüğü’nde 01.01.1997 – 31.12.2002 tarihleri arasında düzenlenen 1113 kesici-delici alet yaralanması olgusuna ait raporlar retrospektif olarak incelenerek; yaş, cinsiyet, yaralanma tarihi, lezyon yeri ve sayısı, yaralanan organlar, hayati tehlike varlığı ve TCK. 456. maddesi kapsamında değerlendirilmiş ve veriler Epi İnfo (Version 5.0) paket programıyla analiz edilerek, Aritmetik OrtalamaStandart Sapma şeklinde sunulmuştur. 1997-2002 yılları arasında rapor düzenlenen toplam 14848 olgunun 1113' ü (%7,5) kesici-delici alet yaralanmasına aittir. Olguların yaş ortalaması 27,410,4 (7-67) olup; 1048’i (%94,2 ) erkek, 65’i (%5,8) kadındır. Yaralanmaların aylara göre dağılımına bakıldığında; en fazla %10,7 oranında Mayıs ayında, en az %5,9 oranında Kasım ayında meydana geldiği saptanmıştır. Olgularda kesici-delici alet yara sayısı; 1 ile 30 arasında değişmektedir. 694 (%62,4) olguda yara sayısı tek, 232 (%20,8) olguda ise iki olup yara sayısı ortancası 1'dir. Yaralanmalar en sık ekstremitelerde (%47,4) görülmektedir. Bireysel silahlanma nedenlerinin geleneksel, toplumsal, ekonomik, hukuksal ve siyasal olduğu göz önüne alınarak bireysel silahlanma karşıtı çalışmaların artırılması gerekmektedir. Kötü niyetli kişinin elinde tehlikeli bir silah haline dönüşen kesici -delici aletlerin yarattığı sonuçlardan korunabilmek için de, bu tür aletlerin özellikle “taşınması” konusunda daha sert yasal yaptırımlara gerek olduğu kanaatindeyiz.

Incised and stab instruments of various types and qualities are used widespread for different purposes in our life. Whatever their origins may be, wounding and deathjncidents by incised and stab instruments are of importance in Forensic Medicine practices. In this study, it was aimed to determine some characteristics of incised and stab woundings in Samsun, about which reports were issued and to compare them with similar studies carried out in other cities. The reports issued in the Samsun Branch of Forensic Medicine Office between 01.01.1997-31.12.2002 about 1113 incised and stab wounding cases were examined retrospectively and were assessed in the scope of age, gender, date of wounding, the sites and number of lesions, wounded organs, existence of vital risks and in accordance with the 456th article of Turkish Penal Act, and the data were analyzed through Epi Info (Version 5.0) and were presented in the mean ± Standart Deviation. 1113 (7,5 %) of 14848 cases, about which reports were issued between 1997-2002 are incised and stab woundings. The age average of the cases is 27,4 ±10,4 (7-67) and 1048 (94,2 %) of the wounded are male and 65 (5,8 %) are female. In view of the dispersion of woundings as to months, it was determined that they occur at most 10,7 %in May and 5,9 % at least in November. In the cases, the numbers of the wounds by incised and stab instrument indicate variety between 1 and 30. The number of woundings is one in 694 (62,4 %) cases, and two in 232 (20,8 %), and the median is 1. The woundings are most frequently seen in extremities (47,4 %). Taking the traditional, social, economical, le¬gal and political reasons of individual armament into consideration, it is necessary to intensify anti-individual armament studies. The opinion is that stricter legal sanctions are required concerning especially "carrying" incised and stab instruments so as to be able to avoid the consequences by those instruments which turn to be dangerous weapons in the hands of bad-willed people.